Ben seneler sonra bunu çok düşündüm, çok araştırdım; mukadder bir saati çekip yaklaştırmak, yahut mukadder bir akıbeti bozup değiştirmek için giriştiğimiz...
Fakat nerede, evet nerede o beni dinleyecek mûnis yüz, muhabbetle gözlerime dalacak bir çift anlayıcı göz, nerede?
Darılma dostum, ben, yüreğinde yanığı olmayan kimsenin Allah demesine bile inanmam.
Daha tuhafı, elinde bir külçe anahtar, meçhul bir kapının önünde oturmuş, bir türlü kilide uymayan bu paslı ve yanlış anahtarlarla o kapıyı kurcalayıp...