Aradaki
aradayım ben aradaki
zoraki ışıldayan çamur gibi
ısınamayan bir ağaç gibi
ısırılmış bir elma gibi kararan
ve aranan bir çocuk gibi
bulmak için başını ve sonunu
aradayım ben aradaki
iki taş arasında büyüyen
renksiz bir ot gibi
deliren ve delirdikçe susan
çoban köpeği gibi
ısırılmış bir kol gibi beyazlayan
ve kanayan bir yara gibi
soğutmak için kendini ve ölüsünü
aradayım ben aradaki
iki kaş arasında büyüyen
yaralı bir ben gibi
iki el arasında köpüren
çamurdan sabun gibi
evini ana rahmi sanır gibi
ve koparır gibi
iki bacağın arasındakini
renksizlik için aşka ve aşk yapanlara
yaradayım ben yaradaki