Anlaşılması Güç Bir İnsanlık
Başlarlar uykudan uyanmaya karşı dağlara bakmaya
Şehir canlarına okumuş alınlarına bir kara vurmuş
Daha çocukturlar ve anlarlar havanın yumuşamadığını
Babalarının bayramlarda evin arka odalarına kapanıp
İlkin camları açıp
Bir dilim ekmeğe baktığını
Daha da anlarlar
Ailecek gecelere doğru tırmandıklarını zamanı
Sanki gün geçtikçe düşünceleri kocamanlaşmakta
Anne yine birdenbire şiş ve sağa sola yalpalayarak koşmaktadır
Nasıl başlarlar anlamaya:
Acaba kalkınca pencereye yaslanan çocuk
Hareketi içine kapılır ırmakların
Bu elini sımsıkı tutan babadır
Hayata tümsekleri sarsmadan geçmesini tenbihler
Çocuk bu yumuşak sesin üzerine boylu boyunca uzanır
Hafifçe kısılmış sesi
Dikkatli ve kaçırmamaya çalışmaktadır
Fakat yıllar çoktan uzaklaştı
Boş tarlaların susuz ağızları göründü
Ve şehir
Yeniden arabalar insanlar
Kornalar büyük ve kalın
Su torbasının içindeki canı ürkütüyor
Baba dalgın ama geçişleri anlıyor
Ve denebilir ki
Orada çarpıntıların arasında
Açıp ellerini ışıklı sabahlara
Yemek saatı doğum saatı ne de
Başının üzerine uçaklar asılı
Bir Afgan köylü saatı
Biliyorum hakkımız yok kalplerine
Öyle uzaktık hiç ağlamamış seslerinden