*

Cemil Meriç

363

Bu ülke, Cemil Meriç

Önce sükût vardı, kelâm değil. “Tanrı Sükûttur” diyor bir Hint bilgesi. Söz, iki sonsuz arasında bir çırpınış.

İletişim Yayınları, İstanbul 2004 s. 279
362

Bu ülke, Cemil Meriç

Şuç ve Ceza’yı okumak, kendini isteyerek hasta etmektir. Kitabı okurken, daima bir ruh sancısı duyarsınız. Her kitap, yazarla okuyan arasında bir düello; yazar bize bir hakikat, bir hayal veya bir korku aşılamağa çalışır; biz de ya kayıtsızlığımızla karşı koyarız ona, ya aklımızla. Suç ve Ceza’da yazarın dehşet verme kabiliyeti, orta bir hassasiyetin dayanamayacağı kadar büyük.

İletişim Yayınları, İstanbul 2004 s. 206
361

Bu ülke, Cemil Meriç

Arzın kaderini değiştirenler, kaderlerinden utananlardır. Zilletten kurtulmak için Sezarlaşılır. Taç, yüz karasını pırıltılarla gizlediği için kutsal.

İletişim Yayınları, İstanbul 2004, s. 282
360

Bu ülke, Cemil Meriç

İzm’ler İzm’ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe`lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.

İletişim yayınları, İstanbul 2004 s. 90