Önce sükût vardı, kelâm değil. “Tanrı Sükûttur” diyor bir Hint bilgesi. Söz, iki sonsuz arasında bir çırpınış.
Şuç ve Ceza’yı okumak, kendini isteyerek hasta etmektir. Kitabı okurken, daima bir ruh sancısı duyarsınız. Her kitap, yazarla okuyan arasında bir düello; yazar bize bir hakikat, bir hayal veya bir korku aşılamağa çalışır; biz de ya kayıtsızlığımızla karşı koyarız ona, ya aklımızla. Suç ve Ceza’da yazarın dehşet verme kabiliyeti, orta bir hassasiyetin dayanamayacağı kadar büyük.
Arzın kaderini değiştirenler, kaderlerinden utananlardır. Zilletten kurtulmak için Sezarlaşılır. Taç, yüz karasını pırıltılarla gizlediği için kutsal.
İzm’ler İzm’ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe`lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.