“Dur”dan
Kalbimizde ne idüğü belirsiz bir burgu çalışıyordu. Sol göğsümüzün altında birer taze göz kanayarak açılıyordu. O güne dek dünya, altı gözümüzün altısına da birdi. Dünya, o zamanlar, birbirimize raptolduğumuz cevherdi. Ama göğsümüzde açan gözler, o bir dünyayı bir daha hiç -ama hiç- hiç görmedi.