“Güney”den … gerçekliği susturmak üzere Binbir Gece Masalları‘nı açtı. Çev. Fatih Özgüven
“Güney”den … kedinin siyah tüylerini yatırarak okşarken, bu temasın bir yanılsama olduğunu ve iki varlığın, kedi ile insanın, birbirlerinden bir camla ayrılmış olduklarını, çünkü insanın zaman içinde, olayların birbirini ardarda izleyişinin akışında, büyü dolu hayvanın ise o anın sonsuzluğu içinde yaşadığını aklından geçirdi. Çev. Fatih Özgüven
“Gizli Mucize”den Bütün yazarlar gibi o da başkalarının başarılarını ortaya koyduklarıyla ölçüyor, onların ise kendisini uzaktan, kurduğu ya da tasarladıklarıyla değerlendirmelerini bekliyordu. Çev. Fatih Özgüven
“Gizli Mucize”den O zaman, gerçeğin bizim gerçek hakkındaki beklentimizle örtüşmediğini düşündü; kendine özgü bir mantıkla, belli bir duruma ilişkin bir ayrıntıyı önceden kestirmenin, onun gerçekleşmesini önlemek demek olduğu sonucuna vardı. Bu cılız büyüye dayanarak, sırf gerçekleşmesinler diye en korkunç ayrıntıları gözünün önüne getirdi. Çev. Fatih Özgüven
“Ölüm ve Pusula”dan Ev bu kadar geniş değil, diye düşündü. Onu birtakım başka şeyler olduğundan daha geniş gösteriyor; loş ışık, simetri, aynalar, onca yıl, benim yadırgılığım, yalnızlık. Çev. Tomris Uyar
“Ölüm ve Pusula”dan Diyeceksin ki, gerçeğin ilginç olma zorunluluğu hiç mi yoktur. Ben de sana diyeceğim ki gerçek, bu zorunluluktan sıyrılabilir, ama bir varsayım asla. Çev. Tomris Uyar
“Bellek Funes”ten Funes her bir ormandaki her bir ağacın her bir yaprağını hatırlamakla kalmıyor, onu her algılayışını ya da aklına getirişini de hatırlıyordu. Çev. Fatih Özgüven
“Yolları Çatallanan Bahçe”den Evi çevreleyen ıslak bahçe sonsuz sayıda insanla dolup taşıyordu sanki. Bu kişiler Albert’le bendik, başka zaman boyutlarında aldığımız türlü biçimlerde gizli ve etkindik. Çev. Fatih Özgüven
“Yolları Çatallanan Bahçe”den Korkunç bir işe kalkışan kişi bunu çoktan tamamlayıp bitirmiş olduğunu düşlemeli, geçmiş kadar geriye döndürülemeyecek bir gelecek olduğu düşüncesini kendine kabul ettirmeli. Çev. Fatih Özgüven
“Yolları Çatallanan Bahçe”den Sonra, insanoğlunun başına gelen her şeyin, tam ama tastamam şimdi‘de geçtiğini hatırladım. Yüzyıllar geçiyor ve yalnızca şimdiki zamanda oluyor her şey; havada, yerin ve denizin üzerinde sayısız insan var, ama gerçekte, olup biten her olay bana oluyor… Çev. Fatih Özgüven