Eğer bir fotoğrafı seversem, beni rahatsız ederse, ondan kolay kolay ayrılamam. Peki ne yaparım onunla birlikte olduğum süre içinde? Temsil ettiği şey ya da kişi hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyormuşçasına ona bakar, onu incelerim. Kış Bahçesi`nin derinliklerinde kaybolan annemin yüzü belirsiz ve solgun. İlk dürtüyle “İşte O! O gerçekten orada! İşte, en sonunda O!” diye […]
Çabalarım bana acı veriyorsa, şiddetli bir keder içindeysem, bunun nedeni bazen biraz daha yaklaşmış ve yanıyor olmamdır: ben bazı fotoğraflarda hakikatin yüz hatlarını algıladığıma inanıyorum. Bir fotoğrafta “bir benzerliğe” hükmettiğimde olan işte budur. Yine de üzerinde biraz daha düşündükten sonra kendime sormam gereken soru şudur: Kim, ne gibi? Benzerlik bir uymadır, ama neye? Bir özdeşliğe. […]
Fotoğrafın neyin artık olmadığını söylemesi gerekmez; o yalnız ve kesin olarak neyin olmuş olduğunu söyler. Çev. Reha Akçakaya
Arada bu şaşkınlığımdan başkalarına da söz ettim. Ancak hiç kimse paylaşır, ve hatta anlar görünmediğinden (yaşam bu küçük yalnızlık darbelerinden oluşur), unutmuştum bunu. Çev. Reha Akçakaya