*

Sait Faik Abasıyanık

458

Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık

Küçük bir kütüphane, bir çiçek vazosu, bir levha, bir dolap gibi şeyin içindeki likör takımları, üstleri çiçekli, meşin sandalyeler… Bu refah havası!.. Melek’e bu eşyayı tanıdığı hissi gelmişti. Bütün bu eşyayı kaplayan hava, hastalık müstesna, içinde acayip bir tanıdıklık, bir merasim yapmışlardı. Konsol: “Merhaba Melek!”; likör takımı: “Bu hasta da olmasa o zamanki gibiyiz, değil […]

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014, s. 157
457

Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık

Bir insanı yanında uşak gibi çalıştıracak her işten sakın! İnsanoğlu birbirinin uşağı değildir, olamıyor. Sen o uşak gibi gözükene bakma! Ben en köpek ruhlu insanın birdenbire köpürdüğünü, menfaatini ayaklar altına aldığını gözümle görmüşümdür.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014, s. 109
456

Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık

Kıştan yaza her çocuk başka türlü çıkardı. Çoğu şişmanlamış, rengi ağarmış, harikulade bir surette büyümüş olarak. Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014, s. 51
455

Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık

Yalnız olgun berberlerde düşünmekle makas şıkırdaması arasında bir denge vardır. Köü berber düşünürken ya makas elinde donakalır yahut da makas ahenksiz şıkırdar. Çok iyi berberse hem kafasına, hem eline hâkim olandır. Düşüncenin süratiyle, haletiruhiyeyle makasın ahengi bozulmamalıdır. Diyebiliriz ki, aynı ahenkten anlayan bir başka berber bu makas şıkırtısıyla Mors alfabesiyle çıkarılan manalar çıkarabilir.

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014, s. 9