“Ben Üzre”den 16. Yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri, Bir gün benimle birlikte Yok olup gidecekler öyle mi?
“Kanadı Kırık Bir Akşam”dan Yarın farklıdır bugünden, Adı değişir hiç olmazsa.
“Tezgâhında Acının”dan Bir kaçıştır bu; Çünkü en az ölüm Kadar korkar insan Yaşamaktan Karıştırır puslu düşü Katı gerçeğe. Düşü biraz gerçek, Gerçeği de düş yapar. İnanır bilinmeyene Bilinen kadar.
Öndeyiş Bedenim üşür, yüreğim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar! Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular. Orda kaldı yanağımın yarısı Kendini boşlukla tamamlar. Omuzumda bir kesik el, Ki hâlâ durmadan kanar. Ah kavaklar, kavaklar Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.
“Birer Kibrit Çakımı”ndan Gergefinin o küçük alanında acısa da canı, açacak gül adına, kanaviçe işleyen sever parmağındaki kanı.
“Birer Kibrit Çakımı”ndan Deniz gidip geliyor kıyıdaki sandalın altında. Onu çekemiyor kendine. Olsun değiyor ya her seferinde.
“Birer Kibrit Çakımı”ndan Kapayıp gözlerimi yürütürüm seni, yürürsün sen çarşılarda, pazarda. Ben tam uykuya dalarken, burkulur ayağın.
“Hançerin Sapı”ndan Ey benim umudumu Bölük bölük Eden hızarlar, Oluklu hançer, Güle narh koyanlar; Şahmaranın başı için Payınıza düşen ne? Bir gün sorarlar.